
Aylık Econews'i okurken Spotify'da "Eco-List-December'22" listemizi dinleyebilirsiniz!
Politika
Termik Santraller 7 Yıl İçerisinde Kapatılırsa 102 Bin Hayat Kurtarılacak
Sağlık ve Çevre Birliğinin araştırmasına göre, kömürle çalışan elektrik santralleri 2030 yılına kadar kapatılmasıyla 102 bin 601 erken ölüm, 30 bin 975 erken doğum engellenebilir. Bunun yanında 3,1 trilyon TL’lik sağlık maliyeti de ortadan kalkabilir.
Kömürlü termik santraller hem insan sağlığını hem de doğayı tahrip etmeye devam ediyor. Türkiye’de elektrik üretimi için kömür kullanımı, her yıl hava kirliliğine bağlı 5 bin erken ölümle sonuç veriyor. Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL - Health and Environment Alliance) hazırladığı rapora göre, kömürle çalışan elektrik santrallerinin 2030 yılına kadar kapatılması halinde 102 bin 601 erken ölümün önüne geçilebilir. “Kronik kömürü iyileştirmek: 2030 kömürden çıkışın Türkiye için sağlık faydaları” başlıklı araştırma, kömürlü termik santrallerin izin sürelerinin sona ereceği 2050 yılı yerine 2030’a kadar kapatılmasıyla önlenebilecek ölümler, hastalıklar ve sağlık maliyeti tasarruflarını ortaya koyuyor.
AB Plastik Atık Yasağı
Avrupa'da her kişi, her yıl ortalama olarak yaklaşık 180 kg ambalaj atığı üretiyor. Ambalaj, AB'de kullanılan plastiğin %40'ını ve kağıdın %50'sini oluşturan ana suçlulardan biridir. Avrupa Komisyonu'na göre, önlem alınmazsa 2030'a kadar plastik ambalaj atıkları %46 artabilir.
Bu sebeplarden dolayı, AB, 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşmak, ekonomik büyümeyi kaynak kullanımından ayırmak ve döngüsel bir ekonomiyi teşvik etmek için AB çapında bir plan olan Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın bir parçası olarak plastik atık yasağı teklifi üstüne çalışıyor.
Teklif, 2030 yılına kadar tüm ambalajları yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Ayrıca, gereksiz ambalajlardan kurtulmayı, geri dönüşümü desteklemeyi ve biyolojik olarak parçalanabilen plastiklerin uygun kullanımı ve imhasına açıklık getirmeyi hedefliyor. 2030'a kadar, önerilen önlemler ambalajdan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını neredeyse üçte bir oranında azaltacaktır. Bu teklifin kabul edilmesi ile minyatür otel banyo malzemeleri ve tek kullanımlık gıda kaplarını yasaklanabilir. Bu, Hırvatistan'ın yıllık emisyonlarına eşdeğer bir azalma olarak tanımlanabilir. Ek olarak, geçiş yapmak için gereken ilk yatırımın ardından ekonomik etkinin de olumlu olması bekleniyor. İşletmeler tasarruflarını tüketicilere aktarırsa, Avrupalılar yılda ortalama yaklaşık 100€ tasarruf edebilir.
Tokyo'da Yeni Evler Için Zorunlu Güneş Paneli Uygulaması
Nisan 2025'ten sonra Tokyo'daki neredeyse tüm evlere güneş panelleri kurulmasının zorunlu olması bekleniyor. Japon başkentinin yerel meclisinden geçirilen düzenleme, 50 büyük inşaat firmasının 2.000 metrekareye kadar olan evleri yenilenebilir enerji kaynaklarıyla donatmasını gerektiriyor.
Tokyo, merkezi metropol bölgesinde yaklaşık 14 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük şehridir. Yılda, sakinlerinin her biri ortalama 8,6 ton CO2 salmaktadır. Dolayısıyla, kuralın, şehrin yeşil enerjiye geçişine yardımcı olacağı uzmanlar tarafından belirtiliyor. Yerel meclis üyesi Risako Narikiyo, "Mevcut küresel iklim krizine ek olarak, uzayan Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte bir enerji kriziyle karşı karşıyayız ve kaybedecek zaman yok" şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ek olarak, büyükşehir hükümeti, genel olarak önlemin bölge sakinlerinin parasını kurtaracağını söylüyor. 4 kilovatlık panellerin kurulumu yaklaşık 980.000 Yen'e (6.725 €) mal olacak, ancak hükümet bunun 10 yıl içinde elektrik satış gelirinden karşılanacağını tahmin ediyor. Sübvansiyonlar ile bu sürenin yaklaşık altı yıla inmesi bekleniyor.
Yaşam
Japonya’da Kardan Elektrik
2022 Aralık ayında, Japon kenti Aomori'de alışılmadık bir elektrik üretme sisteminin testleri başladı. Normal kar ve ortam havası arasındaki sıcaklık farkından elektrik üretilmesi planlandı. Aomori’nin şehir hizmetleri daha önce sokaklardan toplanan karları denize dökerken, şimdi ise güç kaynaklarından biri olarak beklenmedik bir kullanım alanı buldu.
Şehirde bulunan yerel bir yatılı okuldaki yüzme havuzunu, ısı borusu ve sıvı sistemle donatmak için bilişim şirketi Forte ve Tokyo Telekomünikasyon ile ortaklık kuruldu. Kurumlar sokaklardan biriken karları havuza dökecek, diğer yandan da borular açık havada kullanılıp güneş ışığına maruz bırakılacaktır. Borularda oluşan sıcaklık farkından dolayı sıvının konveksiyon hareketi başlayacaktır. Sıvı, mikrotürbine güç vermek için kullanılacak ve sıcaklık farkı ne kadar yüksek olursa güç de o kadar fazla olacaktır.
Sistem verimliliğinin güneş panellerinden enerji üretimi ile kıyaslanabilir ve rüzgar üretiminden daha çevre dostu olması bekleniyor. Önerilen çözümün bir başka avantajı ise neredeyse sıfır atık üretmesidir.
Yelkenin Sürdürülebilirliği: Etki Ligi
SailGP - Yelken Grand Prix'si - katamaran yarışı takımları için sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik kriterleri belirleyerek karbon ayak izlerini azaltmaları ve yelkende kapsayıcılığı artırmaları için puan veren Etki Ligi'ni başlattı.
Etki Ligi oluşumu yelken sporunun gidişatını değiştirerek onu dünyanın en sürdürülebilir sporlarından biri haline getirecek. SailGP Operasyon Direktörü Julien De Biase Etki Ligi’ni ekiplerin karbon ayak izlerini azaltma, gıdalarını sorumlu bir şekilde tedarik etme, atıklarını yönetme ve bir dizi operatörün evde kalıp uzaktan çalışmasını sağlama konusunda sahip oldukları olumlu etkiye göre puanlandığı ve tüm bunların onlara bir sıralama verdiği paralel bir liderlik tablosu olarak açıklıyor.
Etki Ligi'nde ekipler, yelkencilikte yeni yeşil teknolojilere öncülük etmelerinin yanı sıra tek kullanımlık plastiklerin operasyonlardan çıkarılması gibi uygulamaları hayata geçirmektedir. Sürdürülebilirliği bir rekabet ölçütü olarak kullanan ilk büyük lig sporu olmasının yanı sıra SailGP, 2025 yılına kadar tüm etkinliklerinin hem suda hem de kıyıda doğa tarafından destekleneceğini taahhüt etti. Buna ek olarak, etkinlikler sürdürülebilir bir şekilde yayınlanıyor. 2021-22 SailGP için yayın operasyonları, SailGP'nin Londra'daki yenilenebilir enerji ile çalışan prodüksiyon merkezi aracılığıyla uzaktan yürütüldü ve koordine edildi, bu da SailGP'yi sektördeki ilk karbon-pozitif eğlence yayını haline getirdi.
Ülkelere göre Bilinçli ve Sürdürülebilir Tüketim
Tüketim alışkanlıklarının tahmin edilenden çok daha ciddi çevresel etkisi bulunmaktadır. Örneğin moda endüstrisi karbon emisyonlarının yüzde 10'undan fazlasından sorumludur ve her yıl yaklaşık 100 milyon ton petrol tüketmektedir. Dünyadaki yiyeceklerin yaklaşık üçte biri ise yenemeden çöplüklerde çürümektedir. Bu sonuçlar tüketim alışkanlıklarının değişmesi gerektiğine işaret ediyor.
Online bağış toplama platformu olan Savoo tarafından yapılan bir araştırma Avrupa'nın en kalabalık 30 ülkesini çevreci alışveriş alışkanlıkları açısından sıraladı. Genel bir 'sürdürülebilirlik puanı' hesaplamak için araştırmacılar ülkeleri bir dizi farklı ölçüte göre sıraladı. Bu ölçütler arasında geri dönüşüm oranları, tüketim ayak izi, tekstil atığı miktarı ve kişi başına düşen evsel atık miktarı yer alıyor.
Genel olarak, Finlandiya en üst sıraya yerleşiyor. Bunun nedeni büyük ölçüde 193 BM üye ülkesi arasında en üst sırada yer alan mükemmel SDG puanıdır. Ayrıca Finlandiya, 2010-2020 yılları arasında tüketim ayak izini beşte bir oranında azaltmıştır.
Malta ise sürdürülebilir alışveriş konusunda en kötü ülke olarak yer aldı. Listedeki tüm ülkeler arasında en düşük SDG puanına sahip olan Malta, 2010-2020 yılları arasında tüketim ayak izini yüzde 10,5 oranında artırmış durumda.
İtalya son 10 yılda tüketim ayak izini %26,03 gibi etkileyici bir oranda azaltarak bu süre zarfında tüketim ayak izini en çok azaltan Avrupa ülkesi olmuştur. Onu %21,99 ile İsveç ve %20,75 ile Yunanistan yakından takip ediyor. Fakat İtalya, yılda 200.000 tondan fazla tekstil atığı üreterek AB'de kişi başına düşen en yüksek tekstil atığına sahip olması ile de dikkat çekiyor.
Geri dönüşüm verilerine bakıldığında 2020’de %67'lik tahmini geri dönüşüm oranıyla Avrupa Birliği'nde en çok belediye atığı geri dönüştüren ülke Almanya. En alt sıradaki Malta ise belediye atıklarının sadece yüzde 11'ini geri dönüştürüyor.
İş
Biyokütleden Uygun Fiyatlı Enerji
Aston Üniversitesi Enerji ve Biyo-Ürünler Enstitüsü'nden bilim insanları Endonezya'nın istenmeyen pirinç samanını düşük maliyetli, ticari ölçekli biyokütle enerjisine dönüştürmek için bir proje başlatıyor.
Endonezya yılda 100 milyon ton pirinç atığı üretiyor ve bunun %60'ı açık alanlarda yakılarak hava kirliliğine de neden oluyor. Yakılan atık miktarı elektriğe dönüştürüldüğünde ülkedeki evlerin enerji ihtiyacının on katı kadar enerji sağlayacak bir kaynak olması bekleniyor. Proje, başlangıçta, Endonezya'nın Lombok Adası'ndaki şirketlerin ve yerel yönetimlerin yerel, uygun fiyatlı enerji üretmelerine yardımcı olacak bir iş modeli geliştirmeye odaklanacak. Daha sonra ise biyokütle kapasitesine sahip diğer ülkelere yayılacaktır.
Bölgesel Isıtma Sistemi
İspanyol araştırmacılar karbon emisyonlarını azaltmayı vaat eden bir toplumsal ısıtma sistemi geliştiriyor. NASUVINSA ve ENGIE'nin geliştirdiği bölgesel ısıtma sistemi ile, İspanya'da yerel mahallelerdeki CO2 emisyonlarının yaklaşık %80 oranında azaltılması bekleniyor. Pamplona kentinde yer alan yeni bölgesel ısıtma sistemi, yerel bölgedeki binlerce evin sürdürülebilir bir şekilde ısıtılması ile bölgenin karbon-nötr hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak. Kamu-özel sektör yönetim modeli içeren proje, hem Pamplona'da hem de İspanya genelinde temiz enerjiye geçişi desteklemek, mahalle yenilenmesi ve çevresel sürdürülebilirliği benimsemek için daha akıllı enerji sistemlerinde yenilik yapma girişiminin bir parçası olarak yer alıyor.
Düşük emisyonlu bölgesel ısıtma sisteminin 2023 yılının ikinci çeyreğinde, tüm altyapının inşasını tamamladığında, hayata geçmesi planlanıyor. Modelin proje bitiminde ticarileştirilmesi hedefleniyor.
Çevre Dostu Rüzgar Tribünleri
Aeromine ve Vortex Bladeless isimli iki şirket sadece titreşimlerden enerji üretecek şekilde kanatsız rüzgar türbinleri üretmeye başladı. Birleşmiş Milletler, karbon nötr olma hedefine ulaşmak için küresel rüzgar enerjisi büyümesinin önümüzdeki on yıl içinde üç katına çıkması gerektiğini söylüyor. Genellikle gürültülü oldukları ve yaban hayatına zarar verdikleri gerekçesiyle eleştirilen geleneksel rüzgar türbinleri, bu hedefe anlamlı bir şekilde katkıda bulunmakta zorlanıyor. Bu sorunlara yönelik İspanyol start-up Vortex Bladeless titreşim yoluyla enerji üreten bir rüzgar türbini tasarlarken, Teksas merkezli Aeromine sessiz, kanatsız türbinler üretti. Aeromine'in ürettiği türbinler binaların rüzgarı en güçlü alan tarafına sabitlenerek saatte beş mil kadar yavaş rüzgardan enerji üretebilme kapasitesine sahip. Çok küçük oldukları için geleneksel türbinlerden çok daha az yer kaplıyorlar ve sessiz olma avantajına sahipler. Vortex rüzgar türbininde de kanatlara ihtiyaç duyulmadığı için türbin nispeten az bakım gerektiriyor, sessiz ve tasarım kuşlara zarar vermiyor. Her yıl yüz binlerce kuşun rüzgar türbinlerine çarparak öldüğü düşünüldüğünde bu oldukça önemli bir özellik.
Kaynaklar:
https://www.euronews.com/green/2022/12/29/how-sailing-is-being-reborn-as-a-sustainable-sport
https://www.innovationnewsnetwork.com/new-project-utilises-biomass-affordable-energy/28503/
https://www.ecohubmap.com/the-news/eco-friendly-bladeless-small-wind-energy/50emlbavl7tm

Ece Özyaşlı
Kurucu Üye

Elif Aslan
Kurucu Üye

Elif Çora
Kurucu Üye
Miray Çora
Eray Balta
Mete Demir