Su: İnsanlığın ve Yaşamın Öznesi

Su; yaşamın vazgeçilmez temel elementlerinden, yaşamın birincil koşullarından belki de en dramatik olanı olarak görülmektedir. İnsanlığın en eski tarihlerinde kurulan ilk toplu yerleşimden, tarım toplumlarına, tarım toplumlarından sanayi toplumuna ve günümüz teknoloji metropollerine kadarki tüm süreçte, su, yerleşimlerimizin vazgeçilemez koşulu oldu. Buna ek olarak, günümüz uzay ajanslarının, Dünya dışında yaşam belirtisi arayışı konusunda, baktıkları bileşenler arasında ilkinin su varlığı veya izi olduğu bilinmektedir. Örneğin, NASA Mars’ta yaşamın izini sürmesinde kriter olarak baz aldığı konuların başında bazı kimyasallar, su, enerji ve iklimi göstermiştir (Kaufman, 2022). Yaşam için bu kadar önemli bir bileşenle, insanlığın hangi aşamalardan geçtiğini ve gelinen son noktayı ortaya koyma adına, insanın suyla olan uzun macerası irdelenmelidir.

Bilindiği üzere, ilk ve sonrasındaki yerleşimler tatlı su kaynakları kenarına kurulmuştur (UN Water, 2022). Afrika kıtasından yola çıkan ilk insanlar, Ganj nehri ve çevresi, Mezopotamya, Nil deltası ve daha birçok değişik coğrafyaya yayılıp, yeni yerleşimler kurdukları bilinmektedir (National Geographic, 2022). Kavimler göçünün dramatik nedenlerinden biri de kuraklık ve kuraklığın tetiklediği kaynakların azalmasıdır (Drake, 2017). Verimli yeni alanlar arayışı ve bulunuşu yeni yerleşim alanların kurulmasını da beraberinde getirdi. Kurulan yeni yerleşim alanları; cazibe merkezi haline gelerek, daha fazla topluluğu kendine çekti. Bu sebeple, insanın beslenmesi gereken nüfus arttı ve nüfusu arttıkça gıda kaynaklarına olan ihtiyaç arttı, gıdaya olan ihtiyaç arttıkça da suya olan ihtiyaç arttı.

İnsanlığın antik yerleşimlerde su kaynaklarına olan ihtiyacı artarken, yoğun kullanıma bağlı olarak yerleşim çevrelerinde su kaynakları azalmaya başladı. Bu nedenle, yeni su kaynakları arayışı başladı. Bulunan yeni kaynaklar vardı, ancak, yeni bir sorun ortaya çıkmıştı: su kaynaklarının antik şehirlerden uzak kalması... Bu sorunun üstesinden gelmek için ortaya çıkardıkları çözümü ise kanallar ve su kemerleri şeklinde günümüzde de görmek mümkündür. Suyu, kaynağından yerleşimlere ulaştırma ve su iletim hatlarını geliştirmeye başladık. Buna verilecek en çarpıcı örnekler ise Roma imparatorluğu döneminde kurulan devasa su kemerleri olacaktır. Büyüyen Roma şehrinin su ihtiyacını karşılamak adına, antik Roma mühendisleri, Roma’nın dışında buldukları yeni tatlı su kaynaklarından Roma evleri, sarayları, hamamları ve daha birçok yapıya su getirmeyi başardı. Antik Mısırlılar ise Nil deltasını o dönem için dünyanın en büyük tarım alanına çevirebilme adına, Nil taşkın periyotlarını hesaplayıp, kanallar inşa edip tüm Nil deltasını sulamayı başardılar. Bu da antik Mısır medeniyetinin yükselişinin en kritik mihenk taşı oldu. Tarım toplumları gelişimini artık tamamlamaya başlarken, suyun hayat veren özelliklerinden güç elde etme özelliklerini de keşfetmeye başladılar. Rönesans ile birlikte gelişen icatlar, makineler ve diğer tüm yeni gelişimler de suyun buhar ve akışından güç elde ederek makinaları çalıştırdık. Bu da suyun tarımın yanında endüstride de kullanılmaya başlanacağının ilk göstergelerinden biri oldu.

Endüstrileşen dünyamızda, çarkların dönebilmesi adına günden güne enerjiye olan talep artmaya başladı. Bu talep ile birlikte buhar gücünün yerine yeni alternatiflere ihtiyacın da artması dünyayı baştan sonra değiştirecek olan yeni enerji türü olan elektriği insanlık tanıştıracaktı. Elektrik önce meskenlerde sonra da endüstride de yer almaya başlamıştı. Elektriğin icadından ve sürekliliğin sağlanması adına geliştirilen su tribünlerin ile birlikte su artık biz insanlara enerji sağlamaya da başladı. Bu sayede su kemerleri ve kanallarından sonra yeni bir yapı daha insanın hayatına girdi. Barajlar... Insanlar daha fazla enerji için nehirlere setler çekip devasa göller kurdu, enerji üretti. Yeni ve modern su iletim hatları kurdu de mega tarım alanlarını sulamaya başladı. Bunun yanında endüstriyel alanlarda ürün üretim süreçlerinde de suyu artık baş rol olarak kullanmaya başladı.

Tüm bu bilgiler ışığında, suyla başlayan hayat, gelişen medeniyet, suyla mı sona erecek?

Elbette bu soruya cevap vermeden önce birkaç konuyu tartışmak faydalı olacaktır. Özellikle son dönemde, dünyanın birçok noktasında meydana gelen tayfunlar, metropollerimize ölümcül tehditlerle uyarılarda bulunuyor. Colorado State Universitesi’nin yayınladığı verilere göre her yıl dünya geneli tayfun, fırtına ve bunlara bağlı olarak seller ve taşkınlar oluşmaktadır (Colorado State University, 2022).

Peki ya madalyonun diğer tarafında bakacak olursak neler göreceğiz? Ya su, yokluğuyla medeniyetlerimizi tehdit ediyorsa? Küresel Kuraklık Gözlemcisine göre her yıl 50’den fazla kuraklık olayı gerçekleştiği, kayıtlar tutulmaya başlandığı 1950’den beri ise 7.000’den fazla kuraklık olayı gerçekleştiği rapor edilmektedir (European Comission, 2022).

Tüm bunları toparlamak gerekirse; su hem yaşamın başlangıcını oluşturan en önemli bileşenlerden biri olarak tanımlanırken hem de insanların hızlı ve plansız gelişimi sonucu yıkıcı bir etkiye sahiptir. Ancak yokluğu daha büyük sorunlara yol açma potansiyelini barındırmaktadır. Bu nedenle medeniyetimizin devamı için insanlığın su planlamasını gözden geçirmesi, yerleşimlere suyu ulaştırırken daha verimli taşıma sistemlerinin kurulması, suyun verimli kullanılması için eğitim politikalarının geliştirmesi, dünya çapında aksiyon alması, iklim değişikliğine adapte olan şehirler kurması ve su döngüsünü sürdürmesi gerekmektedir.

Kaynakça:

Colorado State University. (2022, Ekim 10). Global Historical Tropical Cyclone Statistics. http://tropical.atmos.colostate.edu/Realtime/index.php?arch&loc=global adresinden alındı

Drake, B. L. (2017, Nisan 27). Changes in North Atlantic Oscillation drove Population Migrations and the Collapse of the Western Roman Empire. Nature: https://doi.org/10.1038/s41598-017-01289-z adresinden alındı

European Comission. (2022, Ekim 10). Global Drought Observatory. https://emergency.copernicus.eu/downloads/CEMS_PosterGDO_2021.pdf adresinden alındı

Kaufman, M. (2022, Ekim 12). Life, Here and Beyond. NASA: https://astrobiology.nasa.gov/about/ adresinden alındı

National Geographic. (2022, Ekim 10). Global Human Journey. National Geographic: https://education.nationalgeographic.org/resource/global-human-journey adresinden alındı

UN Water. (2022, Ekim 16). Water and Ecosystems. UN Water: https://www.unwater.org/water-facts/water-and-ecosystems adresinden alındı

Fotoğraf: Anthony: https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/makro-cekimde-su-damlaciklari-olan-beyaz-cicekler-133191/


Büşra Çanakçı

Kurucu Üye

Veysel Kalaycıoğlu